Garo Paylan: Başka bir Ermeni adayın olmaması eksiklik
Yeşil Sol Parti ile 14 Mayıs’ta seçime girecek olan HDP’de iki dönem kuralı nedeniyle aday gösterilmeyen Garo Paylan, adaylık süreci ve seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kısa Dalga’dan Yeşim Özdemir’in sorularını yanıtlayan Paylan, halktan kendisine yeniden aday olması yönünde talep geldiğini ancak bu talebin karşılanmadığını belirterek, “Başka Ermeni aday olmaması asıl mesele. bu sayının tuzu biberi.”
Paylan, “TİP ayrı listeyle seçime girecek, Hatay’da Avukat Can Atalay var. Aynı zamanda HDP giriyor. Benim tahminim tek listeye girsek ikisi de çıkabilir. Ama artık çekme ihtimalimiz sıfır.” konuştu.
Paylan’ın röportajından öne çıkanlar şöyle:
‘Kızgınlıklar olabilir ama 14 Mayıs’a odaklanmak lazım’
İki dönem kuralı olduğu söylendi ama bu iki dönem kuralının esnetildiği isimler de var. Ve sadece eşbaşkanlar değil. Bu karar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Partimizde iki devre kuralı var ve ben iki dönemdir milletvekilliği yapıyorum. Liste dışı gibi görünsem de siyasetin dışında değilim. Yani ben parti üyesiyim, partimin kurucusuyum. Partimin eş genel başkan yardımcısı ve milletvekili olarak görev yaptım. Yıllarca MYK’da, parti meclisinde görev aldım ve halen partiliyim. Dolayısıyla o açıdan siyasetin dışına çıkmadım. Bu yüzden devam etmem için önemli bir talep vardı. Uzlaşma komitemiz de bu talebin arayışı içindeydi. Ama bunun sağlanamamasının sebebini şu şekilde görüyorum; Partimiz bir ittifaklar birliğidir, birçok ittifakımız vardır ve biliyorsunuz ki yeni dönemde yeni ittifak arayışları da konuşma konusudur. Bu tartışmalarda bu konunun yeterince üzerinde durulmadığını düşünüyorum. Ve sadece ben olmamam alışılmış bir şeydi, benim olmam gerektiğine dair bir anlaşma olması adetti, önemli bir talep vardı. Bu talebi sadece Ermeni toplumu ve Ermeni dünyası değil, Türkiye’de beni seven milyonlarca insan dile getirdi. Ancak bu talep karşılanmadı. Üstelik başka bir Ermeni adayın olmaması da bu bahsin tuzu biberiydi.
Bu bir eksikliktir. Ben ve arkadaşlarım bu eksikliği gidermeye çalışacağız. Soruna sadece bir meclis kümesi olarak bakmayalım. Buna siyasi bir kurum olarak bakalım. Bir değişiklik olacak. Değişimden sonra mücadele devam edecek. ‘Bu aday oldu, olmadı’ tartışmalarını bir kenara bırakmanın zamanı geldi sanırım. Eksiklikler, kırgınlıklar, kırgınlıklar elbette söz konusu olabilir ama 14 Mayıs’taki seçim başarımıza odaklanmamız gerekiyor.
Başka adaylarımız var, onların başarısına odaklanmamız gerekiyor. Ancak bu eksikliği parantez içine alıp bu sorunu 14 Mayıs sonrasına bırakmak gerektiğini düşünüyorum.
“HERKES KALBİNE TAŞ BASARAK OY VERECEK GİBİ”
Haklı olabilirsin. Ancak listedeki kadın oranından bahsettiğimizde hep “şimdi değil” falan oluyor. Ve gelişigüzel bir şey tartışıldığında, “şimdi sırası değil”, bence “şimdi değil”den “bir dakika, evet, şimdi” konuşulmalı. Muhakkak bir gazetecilik refleksi var, muhtemelen seçmenlerde de bu refleks var. Bilmiyorum ama tekrar konuşmamızın faydalı olacağını düşünüyorum.
Elbette herkese hitap etmeyen noktalar da var. Mesela CHP listelerinde şu var, bu var. HDP listelerinde bu eksik, Tip listelerinde bu var. AKP tarafında bile Hüda-Par’lılar var, varlar, varlar. Listelere baktığımızda kimse mutlu değil resmen… Herkes yüreğinde taşla oy vermek üzere. Tam bir memnuniyet yaratmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Evet, ihmal edildiler. Bunlardan biri de “Ermeni aday” sorunuydu. Ama artık öfkemizi ve öfkemizi bir kenara bırakmamız gerekiyor. Bu seçim tek adam rejimine son verme ve aynı zamanda demokrasiye en çok inandığımız kişileri meclise gönderme seçimidir. İkisini de başarırsak yeni bir döneme başlayacağız.
‘HATAY’DAN İKİ VEKİL TUTACAĞIZ, ARTIK ÇEKME İMKANIMIZ SIFIR’
TİP ile liste tartışmalarında görüş birliği vardı ama bence yankılar devam ediyor, siyasetçiler için yankılar devam ediyor. Hatta Selahattin Demirtaş da “Bence hala yanlış” gibi bir açıklama yaptı… “Biz yoldaşız” dediniz, evet tamam. Her iki taraf da bunu söylüyor ama bu yoldaşça bağ, bazı şeylerin tartışılmasını ve eleştirilmesini de engelleyebilir. Ne dersiniz?
Bunları parantez içine alıyoruz Yeşim Hanım (gülüyor): Bakın tek listeye girmek için çok uğraştık emin olun. Bu seçim o seçim değil.
Peki bu liste tartışmaları sandıkta nasıl yankı bulacak?
Şimdi az önce söylediğimi gerçekleştirebilirse, seçmen “Oyum boşa mı gidecek yoksa vekil mi alacak” hesabını iyi yapabilse ve biz de bunu yerinde düzgün anlatabilsek… Benim derdim; Mesela Hatay’da bir durum var Hatay’da TİP girilecek, Avukat Can Atalay var. Tam o sırada HDP giriyor. Benim tahminim tek bir listeye girsek ikisi de çıkabilir. Ama şimdi sıfır olasılığımız var. İkisini de kaybetme ihtimali var. Bu noktada oyların bir yerde toplanması gerekiyor ki birileri çıksın. Bu tartışmanın yerel olarak yapılması gerekiyor. Yerel alanda birçok siyasi dinamik var. Bileşen partilerimiz var. Bir noktada bu tartışmanın yapılması ve oyların birleştirilmesinin başarı getireceğini düşünüyorum.
TAM GÖRÜŞME